Hakkında

MUDANYA HAKKINDA:

Bursa’nın merkez ilçesi olan Mudanya, 28-29 derece doğu boylamları ile 40-41 derece kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır. Batıda Karacabey, güneyde Osmangazi ve Nilüfer, doğuda Gemlik ile komşudur; kuzeyde ise Gemlik Körfezi’nin güney sahilleri boyunca uzanır. Gemlik Körfezi’nin güney yüzünü kaplayan ve Bursa Ovası'nı denizden ayıran Mudanya dağları, doğu-batı yönünde uzanır. Batıdan, Susurluk Çayı’nın denize döküldüğü yere kadar uzanan en yüksek tepe 600 metre yüksekliğindeki Karatepe’ye kadar erişir. Arazi engebeli bir yapıya sahiptir. Mudanya’da ılıman Marmara iklimi görülür. Yazlar çok sıcak değil ama kurak geçer. Kışlar nispeten ılık ve yağışlıdır. En soğuk ay Şubat, en sıcak ay Ağustos’tur. En çok poyraz ve yıldız yönünden esen rüzgârları alır. İklim koşulları ve hava kalitesi nedeniyle dışarıdan fazlaca göç almıştır.

Bütünşehir Yasası ile 30 Mart 2014 tarihinden itibaren ilçeye bağlı 1 belde (Tirilye) ve 36 köy, mahalle statüsü alarak Mudanya merkeze dahil olmuştur. Bunlara ilçe merkezinde yer alan 8 mahalle de eklenince toplam mahalle sayısı 47’e yükselmiştir. Mudanya'da balıkçılık ayrı bir ekonomik kaynaktır. Marmara Denizi'nin aşırı kirlenmesi sonucu balıkçılık sektöründe gerileme olmuştur. Zeytincilik ise ilçe halkının birinci derecede gelir kaynağıdır. Bağcılık, sebze ve meyvecilik gibi tarımsal faaliyetler de yapılmaktadır. İlçede dış turizmin yanında, özellikle başta Bursa olmak üzere çevre il ve ilçelerden gelenlerin oluşturduğu günübirlik yerli turizm faaliyetleri yoğun olarak yaşanmaktadır. Bunun yanında kendi yazlık evlerinde kalanların sayısı da hayli fazladır. İlçeye bağlı Güzelyalı semtinde yer alan modern terminalden hızlı feribot aracılığıyla İstanbul'a 75 dakikada ulaşmak mümkün olmaktadır. 1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre, Mudanya'da yaşayan kişi sayısı 16.683 kişiydi. Bunların büyük çoğunluğu (%71) Rumlardan oluşmaktaydı (11.757 kişi). Mudanya'daki Türk nüfusu ise 4.891 kişiydi (%29). Rum nüfus 1924 mübadelesinden sonra Yunanistan'a göçmüş, Halkidiki Yarımadası’nda Nea Moudania (Νέα Μουδανιά, Yeni Mudanya) yerleşimini kurmuştur.

Mudanya ilçesinin nüfusu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre 2020 tarihi itibariyle 102 bin 523 kişidir.

 

MAVİ HUYLU KENT MUDANYA

Olympus Dağı’nda toplanan tanrılar mutluluğun sırrını saklamaya karar vermişler ki bulunduğunda, değeri insanlar tarafından bilinsin... Mutluluğu en yüksek dağın tepesine saklamak istemiş biri… Bir diğer tanrı, yerin yedi kat dibine gömülmesini, bir başkası ise okyanusun en derin yerine saklamayı önermiş. Nihayet biri, insanların dağları, okyanusları, yerin yedi kat dibini keşfedecek zekaya sahip olduğunu, nedense bu zekayı kendilerini keşfetmeye, kendilerini tanımaya yöneltmediğini savunmuş, “Mutluluğun sırrını onların yüreklerine gömelim. Nasıl olsa oraya bakmayı akıl etmeyeceklerdir” demiş. Mutluluğun keşfine yolculuktur Mudanya… Mutluluğu arayan insanların yüreğinin derinliklerinde hissettikleri en güzel duygulara tercüman olmuş bu kent çağlar boyunca…
M.Ö. 670 yılında İyonya’dan gelen Koloponhonlu kolonistler tarafından kurulan Myrleia’nın üzerinde başlayan bu keşif yolculuğu, bir zaman sonra Apamaia’dan almış ilhamını… Zaman ilerlemiş, mutluluğa ulaşmak isteyen medeniyetler Montania demiş, zamanla Mudanya olmuş… Turkuaz bir evrenin altında yükselen bir medeniyetin mirası, mutluluğu arayanların dur durak bilmez bu keşif yolculuğunun sahibi Mudanya, denizin derinliklerinden seslenir sevdalılarına…

“Ben maviyi beyazı koruyan masumiyet olarak tanırım. Karanlığı görünür kılan bir renktir mavi, öyle bilirim. Sürükleyendir, bitmeyendir... Mavi olarak anlatmalıyım her şeyi... Kaldırın başınızı gökyüzüne, görmek istediğinizi değil gördüğünüzü söyleyin bana! Yaşamın ta kendisidir mavi. Belki de sadece bu yüzden ölmeye değil, yaşamaya mahkum edilmiştir. Bir renk değildir mavi huydur bende.”

Evliya Çelebi, yüzyıllar öncesinde Mudanya’yı tanımlarken “Halkı Rum’dur. Su ve havasının letafetinden Rum güzelleri çoktur” ifadelerini kullanır. Doğal güzelliğinin yanı sıra yüzyıllar boyu aldığı göçler sonucu birbirinden farklı kültürlerle renklenen Mudanya, tarihteki ihtişamının her detayını hissettiren uygarlıkların izlerini taşıyor. Bugüne dek varlığını sürdüren mimarisiyle asırlar deviren bu yapılar, bugün Mudanya’nın tarih ve turizm kimliğini oluşturuyor. Mudanya’nın her mahallesinde nice anılar biriktiren tarihi yapılar, ziyaretçilerini zaman tünelinden geçiriyor. Tarih boyunca farklı dinlerde ve kültürlerde yaşayan insanlara ev sahipliği yapan Barışın ve Kardeşliğin Başkenti Mudanya, günümüzde de kültürlerin buluşma noktalarından biri.

Uçsuz bucaksız mavisi, yemyeşil zeytin bahçeleri, tarihi konakları, tatlı bir huzur estiren poyrazı, sakin ve telaşsız haliyle, tüm kültürlerin bir arada ve kardeşçe yaşadığı Mudanya’ya;

Hoş geldiniz…

MUDANYA: A BLUE TOWN

Once upon a time, the Gods gathered at Mount Olympus and resolved on keeping bliss as a secret so that mankind appreciates it… One of Gods wanted to hide bliss at the summit of highest mountain… Another one suggested it to be buried deep down underground, whereas another recommended hiding it at the depths of ocean. In the end, one God argued that mankind has the wit to explore mountains, oceans and underground, but not to know himself: “Let’s send the bliss into their heart,” he said, “since they will never think of searching their own hearts”. Mudanya is a voyage for exploring bliss… This town has articulated the highest feelings in the depth of human heart in search of happiness for centuries…

The journey began back in 670 BC in the then-called Myrleia, founded by colonists of Colophon, coming from Ionia... In the course of time, it was inspired by Apamaia… Then again, the civilizations, in pursuit of happiness, named it Montania, before it became Mudanya… Mudanya, the host of this endless exploration of happiness, is a heritage of civilization under turquoise sky, calling out to its lovers from depths of the sea…

“Blue, for me, is the innocence that protects white. To my knowledge, blue is the color that renders darkness visible. It is entailing and never-ending… I have to tell everything in terms of blue… Raise your head up to sky and tell me what you see, not what you want to! Blue is life itself. This may be the only reason why it is condemned to life, and not to death. Blue is not a color, but a temperament to me.”

Centuries ago, Evliya Çelebi describes Mudanya as follows: “The locals are Rums. There are many beautiful Rum women thanks to grace of its waters and climate.” In addition to its natural riches, Mudanya is a colorful town with various cultures due to migrations throughout history. The town bears traces of civilizations which left their glorious mark. These buildings and structures, still extant after all those years, constitute the historical and touristic identity of Mudanya today. Historical monuments and buildings in all neighborhoods of Mudanya take the guests through a time tunnel. As the Capital of Peace and Fraternity, Mudanya has hosted people from various religions and cultures throughout history. Even today, the city is a meeting point for cultures.

All cultures live together and in harmony in Mudanya, known for its endless blue, all green olive groves, historical mansions, peaceful north-east, calm and unhurried mood.

Welcome…

Sayfayı paylaş
Mudanya Belediyesi sağlanan hizmetlerin iyileştirilmesi ve web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanır.
close