Hava kirliliği, insanların, hayvanların ve çevrenin sağlığını etkileyen günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biridir. Hava kalitesi, soluduğumuz havadaki gazlar ve parçacıklar gibi kirleticilerin seviyesini ifade eder. Havanın ne kadar temiz veya kirli olduğunun bir ölçüsü ve araçlardan ve endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan emisyonların yanı sıra toz ve orman yangınları gibi doğal kaynaklar da dahil olmak üzere çeşitli faktörler tarafından belirlenir. Kötü hava kalitesi, solunum ve kardiyovasküler problemler de dahil olmak üzere insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir ve ayrıca çevreye zarar verebilir. Hava kirliliği seviyelerini ölçerek, sorunun boyutunu daha iyi anlayabilir ve maruziyeti azaltmak ve halk sağlığını iyileştirmek için harekete geçebiliriz.
Hava kalitesi yere ve günün saatine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bölgenizdeki hava kalitesi seviyeleri hakkında bilgi sahibi olmak önemli olmasının yanısıra aynı zamanda bir vatandaşlık hakkınızdır. Hava kalitesi seviyeleri düşükse, kirleticilerin evinize girmesini önlemek için dış mekân etkinliklerini sınırlamanız ve kapı ve pencereleri kapalı tutmanız önerilir.
Hava kalitesi değerlendirmesi genellikle belirli kirletici maddelerin konsantrasyonlarının yanı sıra endeksler ve göstergeler kullanılarak yapılır. Örneğin, Hava Kalitesi İndeksi (HKI) yer seviyesindeki ozon, partikül madde, karbon monoksit, kükürt dioksit ve azot dioksit gibi çeşitli kirleticileri dikkate alır ve hava kalitesiyle ilişkili sağlık endişesinin seviyesini belirtmek için sayısal bir değer ve karşılık gelen renk kodu sağlar. Örneğin, 0-50 arasındaki bir HKI "iyi" olarak kabul edilir ve halk sağlığı için çok az risk oluşturur veya hiç risk oluşturmazken, 301-500 HKI "tehlikeli" olarak kabul edilir ve genel popülasyonda ciddi sağlık etkilerine neden olabilir. Bu indeks, halkın hava kalitesi hakkında bilgi sahibi olmasını ve gerekirse önlemler almasını sağlar.
Yaygın hava kirliliği parametreleri ve bunların insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkileri:
Ozon (O3): Ozon, doğal olarak üst atmosferde bulunan ve bizi zararlı güneş ışınlarından koruyan ozon tabakasında bulunan bir gazdır. Ancak, insan faaliyetlerinin neden olduğu hava kirliliği, yüzey seviyesindeki ozon miktarını artırır. Yüksek seviyelerde, solunum sorunlarına neden olabilir ve bitki örtüsüne zarar verebilir.
Azot Dioksit (NO2): Azot dioksit, yakıtların yanması sırasında oluşan bir gazdır ve araç emisyonlarından, enerji üretiminden ve endüstriyel süreçlerden kaynaklanır. NO2, solunum yolu hastalıklarına katkıda bulunabilir ve atmosferde ozon oluşumuna katkıda bulunarak ikincil hava kirliliği oluşumuna neden olabilir.
Kükürt Dioksit (SO2): SO2, fosil yakıtların yanması ve endüstriyel süreçler gibi faaliyetlerden kaynaklanan bir kirleticidir. Solunum yolu sorunlarına ve asit yağmurlarına neden olabilir. Ayrıca, atmosferde partikül madde oluşumuna da katkıda bulunabilir.
Partikül Madde (PM): Partikül madde, havada asılı halde bulunan küçük parçacıklardır. Bunlar, doğal kaynaklar (örneğin, volkanik aktivite, toprak erozyonu) ve insan faaliyetleri (örneğin, araç emisyonları, fabrika dumanları) tarafından oluşturulabilir. PM, solunum yolu rahatsızlıklarına, kalp-damar sorunlarına ve uzun süreli maruz kalma durumunda ciddi sağlık etkilerine yol açabilir.